PANGEA1

 
Afiliado: 24/05/2009
Puntos75más
Próximo nivel: 
Puntos necesarios: 125
Último juego

Hayat bu işte:yaşamak için bir neden ararken,ölmek için bulursun çoğun zaman...

 

   Fotoğraf: Kadınlar Susarak Gider - Candan Ünal

Bir kadın ne zaman gider? Hiç düşündünüz mü, bir kadının gidişi neden bir erkeğin gidişi kadar gürültülü olmaz? Kavgasız, sessiz ve anlamsızca gider kadın. DEVAMI.....

http://www.yuksektopuklar.net/ask/iliskiler/item/8854-kadinlar-susarak-gider.html

Bu aralar hayat sanki bana iyice asi davranıyor,hırpalıyor,hırçın dalagalarla döven deniz gibi saldırıyor kıyılarıma.
İsyankar oldum...alayına isyan ediyorum.Adeta bildiğini okuyan birine dönüştüm son zamanlarda...
Beni çocukken,kurduğum hayaller yüzünden uyaranlar...Şimdilerde o hayellerin peşinden koşmamı söyler oldular.
Dün varlığına kızdığınız hayallerim bugün artık heybemde yok diyorum inanmıyorlar.Bu hayaller ki anlık resimlerin anlık
çırpıntılarıydı yüreğimde...kayboldu gök yüzünde.
Hayat ellerimizin arasından kayıp giden zamanların toplamı olmamalı diye düşünüyorum artık...iyi birseyler yapmaya
çalıştığımız yürek atışlarının toplamı olmalı...yaşamaya çalıştığım hayat;anlamını bile bilmediğim sıfatlarla dolsun
istemiyorum...yada korkularım;geçmişi tekrar tekrar oynatan dizilere dönmesinden korkum.
Yüreğimde...istediğim huzurun yerinde hüzün var,aydınlığın yerine boğulurcasına karanlık hakim...
Ya umutlarım,düşman olmuşlar bana, yüklemişler kendilerini yüreğime. Omzumdaki yük öyle ağır ki,toprağa hergün biraz daha yakınlaşıyorum...
Büyürken nasihatlarla büyüdüm,arada küçük kaçamaklarım yüzünden azar işittim.
Şahit oldum ki,bana nasihat edenlerin,yüreğimi... sıfatları içlerinde bir zakkum filizi gibi büyütüp,sonra kopardıklarını gördüm.
Onlar becerikliydiler ama ben beceremedim.Yeri geldi güneşe çıkardım,yeri geldi suyunu eksik etmedim.Yalnızdım,kolumu kıpırdatamadım.
Artık içimde büyüyenlerle meşgulüm.Çocuklar öldü,umutlar öldü.Hayat kendi tezadına esir etmiş...müebbet vermiş yüreğime.
Hayallerime halel geleceğini bilmeden kurmuşum.Öyle inanmışım.Hayat toz pembe değil demişlerdi Kulak asmadım.
Çünkü inançlarım olmalıydı.Masumdu hepsi.Bir dev gibi heybetli ama bir kuş kadar güçsüzlüğümle gittim hepsinin üstüne.
Hayatın tozu görüme kaçmışta sanki,hayatın pembesi kan kızılına döndü.
Bazen toz değil de bir tüy tanesi gibi konar öyle şirin uçar,öyle narin üstüne konar ki!görürsün de uzanıp üstünden silkeleyemezsin bazen.
Böyle ağlamaklı, huzursuz, mutsuz gibi değil; eksik hissedersin sadece.
Olmak istediğin yerde,zamanda, olmak istediğin insanlarla olmamanın verdiği ince sızı geçene dek,bırakırsın kalsın orda...
Hayatın ortasında bu sıfatlarla kalmışken bir otobüs durağında bir sigara içimlik vaktimde hepsini aldım himayeme.
Otobüs durağıdır ki orada beklenir yeni bir vuslatın habercisi. Beklemedim.,
Hayat bu işte:yaşamak için bir neden ararken,ölmek için bulursun çoğu zaman.
Aslında herkesin kendine göre baş rolünü oynadığı film gibiymiş hayat.Düşünüyorum da unutulmaz filmlerin en büyük başarısı,
farklı karakterlerin hayatlarını senaryoya ekleyebilmesiymiş.
Her karakter kendine göre bir başrol oyuncusu ve hepsinin hayatlarının izlemeye değer bir yönü varmış.
Dünyadaki milyarlarca insanın da ten rengi,milliyeti,cinsiyeti ne olursa olsun kendine göre dolu bir hikayesi varmış.
Kimine göre ilginç,kimine göre değil ama hayata dair bir hikaye işte...Benim kiside sadece onlardan biri.Vizyona gireli çok oldu.
Seyircisi zaman zaman çok,zaman zaman az ama izlendim.Ama her filmin sonu gibi benim filmimde son buldu...Ses bitti.
... Sonra mı?Sustum,sormadım,benim için ne planları olduğunu sormadan,hayatı daha fazla yormadan exit yaptım